Çok düşündüm nasıl olmalı bu yazı; bir bloggerın faydalı tavsiyeleri mi olmalıydı, yoksa yediğimden içtiğime zengin bir menüsü mü olmalıydı…Söyleyecek çok sözüm vardı ama en keyiflisinin benim keyif aldıklarım olduğunda karar kıldım.
Birçok gezilesi bölgeye yakın olması ve alışverişin kalbi diyebileceğimiz Spagna da kalacaktım.
Tahminimden erken vardığım Fiumicino (FCO)İzmir sıcaklığında karşıladı beni. Fiumcino merkeze uzak ama ulaşımı kolaylaştırılmış bir havaalanı. FCO indiğiniz anda Leonardo Da Vinci Expresse ulaşmanız aslında birçok yolun yarısı. 14 Euro ile 30 dakikada Terminiye dek gelmeniz ardından taxi yada metro seçenekleri ile kalacağınız yere en kısa sürede ulaşabilirsiniz.Tren sonrası metro A hattı ile; ki 2 hat var zaten ,1,5 Euro ile 10 dakikada Popolo meydanına geldim. Günlerce sürdürdüğüm otel araştırmalarım ve çevre mekan taramalarım sonunda Popoloyu bulmam ardından oteli yürüyerek rahatlıkla buldum.Yol tarifi verecek kadar:) Via del Corso’ nun ki burayı alışveriş tutkunları bilecektir, göbeğinde olan Residenza al Corso konforlu, butik bir otel.
Eşyalarımı bırakır bırakmaz başlayan şehir turumda ne görsem; kestane aşkımı da beraberimde getirmişim. Adım başı kestaneci görmek henüz özlememiş olsam da evdeyim havası estirdi.
Piazza Popolo ile Piazza Venezia yı bağlayan Via del corso dan şöyle bir indikten sonra İlk adres Trevi oldu.
Fotoğraf klişesine uymamak olmaz ama önce bir kenarda izleyip eğlenmeli tüm bu selfie çılgınlığını.Ellerinde polaroidler fotoğraf çekmek isteyenler ve Türk olduğumu anlamayıp“bi sorsana çeksin bizi” diyenlerle geçen zaman ardından sıra bende. Para atıp atmadığım konusunda konuşmak istemiyorum.Söz konusu birdaha gelmek ise işe yarıyor, aşk konusu muamma:)
Piazza Spagnaya devam edip artık italyanlarında acıkma saati gelince; ki ben çoktan acıkmıştım, Difronte A da mola verdim.Yine Türk olduğuma inandıramadığım ama çok misafirperver bu durakta bir kadeh beyaz Chianti ile başlangıç yaptım. Başlangıç olarak kızarmış pizza, devamında tabii ki deniz mahsüllü risotto. Marcello'nun ikramı olan İtalyanın balığı Baccano yu tattıktan sonra Tiramisu denemeden olmaz.Merak etmeyin anlatacak çok şey var ama yemekle dolmayacak:)