İzleyiciler

3 Ocak 2016 Pazar

Roma ile yeni yıla…


Çok düşündüm nasıl olmalı bu yazı; bir bloggerın faydalı tavsiyeleri mi olmalıydı, yoksa yediğimden içtiğime zengin bir menüsü mü olmalıydı…Söyleyecek çok sözüm vardı ama en keyiflisinin benim keyif aldıklarım olduğunda karar kıldım.



Birçok gezilesi bölgeye yakın olması ve alışverişin kalbi diyebileceğimiz Spagna da kalacaktım.
Tahminimden erken vardığım Fiumicino (FCO)İzmir sıcaklığında karşıladı beni. Fiumcino merkeze uzak ama ulaşımı kolaylaştırılmış bir havaalanı. FCO indiğiniz anda Leonardo Da Vinci Expresse ulaşmanız aslında birçok yolun yarısı. 14 Euro ile  30 dakikada Terminiye dek gelmeniz ardından taxi yada metro seçenekleri ile kalacağınız yere en kısa sürede ulaşabilirsiniz.Tren sonrası metro A hattı ile; ki 2 hat var zaten ,1,5 Euro ile 10 dakikada Popolo meydanına geldim. Günlerce sürdürdüğüm otel araştırmalarım ve çevre mekan taramalarım sonunda Popoloyu bulmam ardından oteli yürüyerek rahatlıkla buldum.Yol tarifi verecek kadar:) Via del Corso’ nun ki burayı alışveriş tutkunları bilecektir, göbeğinde olan  Residenza al Corso  konforlu, butik bir otel.


Eşyalarımı bırakır bırakmaz başlayan şehir turumda ne görsem; kestane aşkımı da beraberimde getirmişim. Adım başı kestaneci görmek henüz özlememiş olsam da evdeyim havası estirdi. 



Piazza Popolo ile Piazza Venezia yı bağlayan Via del corso dan şöyle bir indikten sonra İlk adres Trevi oldu. 
Fotoğraf klişesine uymamak olmaz ama önce bir kenarda izleyip eğlenmeli tüm bu selfie çılgınlığını.Ellerinde polaroidler fotoğraf çekmek isteyenler ve Türk olduğumu anlamayıp“bi sorsana çeksin bizi” diyenlerle geçen zaman ardından sıra bende. Para atıp atmadığım konusunda konuşmak istemiyorum.Söz konusu birdaha gelmek ise işe yarıyor, aşk konusu muamma:) 




                     

  Roma demekmeydan demek, meydan  da onlar için mısırdan dikili taş çalmak demek. Eski bir pagan tapınağı iken şu an Hristiyan kilisesi olarak kullanılmakta olan yapının ilk dikkat çekici özelliği tavanda ki gözü olsa gerek( Occulus)   Ve tabii ki siz de benim gibi Ninja   kaplumbağalar ile büyüdüyseniz Raffaello nun mezarını görmeden gitmezsiniz. Ünlü ressama çocukluğumun kaplumbağasına bilmesem de yalandan bir fatiha okuyarak ayrıldım.




Tiber nehrinden geçip tanıdık manzaraya koyuldum.Giriş 10 euro; 25 yaş üzeriyseniz:P Teras manzarası dışında aman mutlaka gidin şunu da görün diyebileceğim birşey yok.





San Pietro meydanı 284 sütün ve üzerinde ki 96 aziz heykeli ve bazilikada olan 300 bilmem kaç basamakmış ya, işte tüm bu sayıları toplayıp avagadro ile çarpın, işte size kuyruk sırası. Yok ben zaten sistine şapelini merak ediyordum, vatikan müzesi daha çok ilgimi çekiyor, online biletimi de aldım, akıllıyım vesselam diyorsanız benimle arka kapıya yürüyün bakalım. Sırada beklemezsiniz adı altında olan turlara itibar etmeyin, biletim var diyip, devam.Herşey düşünülmüş.Vestiyer, restaurant, hediyelik eşya.. Rehberli turlara dahil olabilir, audioguide edinebilir yada 
entellektüel birikimime güveniyorum diyip bireysel takılabilirsiniz. Vatikan müzesi her papanın bir bölme eklemesi ile genişledikçe genişlemiş.Sıkıldım Sistine şapeli nerde derseniz; “ Welcome to İKEA” yok öyle, önce müze sonra şapel. Ben derim ki itaat edin, her noktasını gezin.Özellikle tavanları süsleyen fresklerden gözümü alamadan raffaelonun ve Cupid& Psyche nin odasını da gezerek Sistine Şapeline ulaştım.Ninja Kaplumbağalar demiştik ya hah işte Michalengelo da buralarda olsa gerek.Tamam tamam onlar bir yana da mesleki deformasyon; ilk aranan tabii ki “ Adam’s Creation”. Fotoğraf çekmek yasak,konuşmak hatta nefes almak sakıncalım




Roma metrosu Budapeşte ile yarışır nitelikte, rutubet ve pislik içinde. Ama kullanımı kolay, yine de tavsiye edilir.Özellikle uzun kalacak ve müze gezmeyi seven turistlere Roma pass kart önerilir, hem ulaşım kolaylığı, hem sıra beklemeden Colesseo   kolaylığı hemde 2 müze bedava
Yemek zamanıdır:) Bu sefer kısa öneriler ile rahat bırakıcam sizleri. İtalyanların primi, secondi olayını aldırmayın, çatlarsınız.Yemek için karbonara, gnocchi ve tabii ki pizza denenemesi gerekenler. Şarap olarak ise Montelpucino, Chianti Classico tercih edilmeli
Coloseo olmadan olmaz tabii.Yürüyerek yada metroyla kolayca ulaşılan ama içeri girmenin romapass yoksa hiç de kolay olmadığı turistik noktamız. Sezarın Brütüsle olan derdini anlamaya  geldim buaralara kadar diyorsanız önce bir roma pass edinin yoksa ancak Nero nun tüm buaraları niye yaktığını anlarsınız.Hava dünyanın harikalarından birini gezmelik ki güneş altında ne sırayı ne gezmeyi düşünebiliyorum.

Bu kadar meydan, bu kadar meydanın çeşmesi benim fashioncholic bünyeme çok geldi.Via del corso ve Via condotti markaların, ünlü designerların, ve yeni tanışcaklarınızın ve bundan sonra bir de benim caddem.Fendi,Philipp Plein, moschino, valentino, dior, armani,chanel,versace, michael kors,.. gezmek, tüm bunları saymaktan daha az yorucu oldu. Braccialini ile yeni tanıştım, ayrıca yer vericem kendisine:) Kozmetik için değişiklik severim, bir bakayım diyenlerdenseniz; Kiko milano çok uygun fiyatlar ve başarılı ürünler ile güzel bir alternatif.

  


Gece hayatını atladım sanırım; piazza navona ve çevresi, ayrıca trestevere benim keşfedebildiklerim.Colosseum çevresi özellikle forumun yanında olan gay street çok renkli, tavsiyemdir.İtalyanların 19:00-20:00 gibi başlayan aperetiva dedikleri, içki yanı atıştırmalıklar ile başlayıp geç saatlere kadar devam edebilirsiniz ki bu işi biliyorlar:) Spritz, grabbe ve limonçello da içmeden dönmeyin.Yeni yıl Proseccosuz olmaz...
Bu yazı öyle kısaltıldı ki, ne anlatsam bir diğeri eksik kaldı.Benim kadar keyif aldığınızı umarak uzaklaşıyorum buralardan.Yine her zamanki gibi her türlü rehberlik hizmeti direk mesaj veya mail yolu ile verilir, Mutlu yıllar benden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder